Masalların Anne Sesiyle Anlatılması Lazımdır
Masalların Anne Sesiyle Anlatılması Lazımdır
Kendi halinde bir çocukcağız varmış.
Cahilken anne-babasına küsmüş.
Bir gün annesi ölüm döşeğine düşmüş.
Çocuk o zaman bile somurtmuş, terslemiş.
Sonra annesi ölmüş.
Yine de kendisinin haklı olduğunu düşünmüş.
Ama şimdi olsa yapamazmış.
Zaten her Allah’ın günü, günahları için af dilermiş.
Almış, Kuran okumaya başlamış.
Allah ona hidayet nasip etmiş.
Günü gelmiş askere gitmiş.
Askerdeyken babası ölmüş.
Babası iyi adammış, üzülmemiş.
İyi adamlar cennete gidermiş.
Hayat amacından yoksun, bin tane hısımı varmış.
Aramış, aramış, konuşmuş; yürümüş, yürümüş, gitmiş.
Sonra bir de bakmış ki, çabanın tümü kendisindenmiş.
Meğer kalabalığın içinde çoktan terkedip gidilmiş.
Dur bakalım demiş, düşünmüş.
Onun dininde hısım hakkı olduğu gibi, kısas da varmış.
Rest çekmiş bir gün, bir daha gitmemiş-aramamış.
Onlar da onu aramamış.
Zaten onlar ne arar, ne sorar, ne de gelir-giderlermiş.
Bunun bir de akıllara zarar erkek kardeşi varmış.
O da almış başını gitmiş.
Abisinden tiksinir, öldürmeyi planlarmış.
Yüzüstü bırakıp gitmesinin, akıllı adamlara söylenebilecek bir sebebi yokmuş.
Buna rağmen her dönüşünde, abisi onu eve almış.
Sonra yine gitmiş.
Dönmüş, abisi yine almış.
Ama abisini başkalarına, başka türlü anlatmış.
Yirmi senelik hısımları, olmuş hasımları.
Çocuk sap gibi yapayalnız kalıvermiş.
Ama Allah bir yandan alırken, bir yandan da verirmiş.
Çocuğun etrafında öyle akıllı, öyle süper dostlar varmış ki, bin hısıma bedelmiş.
Çocuk, onlar görmeyeli çok değişmiş.
Ne onların yokluğunu hissetmiş, ne de onları dert etmiş.
Onun dert edecek çok daha önemli şeyleri varmış.
Gel gör ki, çoktan yüz karası ilan edilmiş.
Lakin boş nitelendirmelere güler geçermiş.
Onun için önemli olan, Allah’ın yüz karası ilan etmemesiymiş.
Aldanışlar-aldatışlar din günü ortaya çıkarmış.
Allah’ı olduktan sonra, gayrı sırtı yere gelmezmiş.
Yürümüş kendi bildiği yola gitmiş.
Kendi bildiği yol ise, doğruluğu kesin bir yolmuş.
O yolda in-cin top oynarmış.
Bir Allah’ın kulu o yolu kullanmazmış.
Nerde bir yokuş var, sarp var, onlar oradan giderlermiş.
O yolu zaten Allah öyle herkese kullandırtmazmış.
Ama kullandırdıklarının hepsi gerçekten de süper insanlarmış.
Sayıca az nice topluluk varmış ki, sayıca çok nicesine galip gelirmiş.
O yol Allah yoluymuş, Allah’a gidermiş.
Canı isteyen gelirmiş, canı istemeyen gelmezmiş.
Allah irade vermiş.
Bize kalmış…